Bu karar, Kasım ayında yaşanan bir cinayet olayının ardından ülke genelinde yükselen sosyal medya ve şiddet tartışmalarının bir sonucu olarak alındı. 14 yaşındaki bir çocuğun sınıf arkadaşını öldürmesinin ardından sosyal medyada paylaşılan görüntüler, yetkilileri harekete geçirdi.
Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, TikTok'u "mahallenin serserisi" olarak nitelendirerek platformun ülkedeki gençler arasında şiddeti teşvik ettiğini iddia etti. Hükümet, bu kararla birlikte çocukları eğitmek ve ebeveynleri desteklemek amacıyla yeni programlar başlatacağını duyurdu.
Sosyal Medya Yasakları Küresel Bir Sorun Haline Geliyor
Arnavutluk'un bu kararı, sosyal medyanın özellikle gençler üzerindeki etkileri ve bu platformların potansiyel zararları konusunda artan endişeleri yansıtıyor. Benzer endişelerle birçok ülke, TikTok başta olmak üzere farklı sosyal medya platformlarına çeşitli kısıtlamalar getiriyor veya getirmeyi planlıyor.
Avustralya, 16 yaş altı çocukların sosyal medya kullanımını tamamen yasaklayan bir adım atarken, ABD ise TikTok'un sahibi ByteDance şirketine platformu satması veya yasaklanması arasında bir seçenek sunmuştu. Türkiye ve Birleşik Krallık da benzer düzenlemeler üzerinde çalışıyor.
Uzmanlar Ne Diyor?
Sosyal medyanın yasaklanması konusunda uzmanlar arasında farklı görüşler bulunuyor. Bazı uzmanlar, sosyal medyanın gençlerin ruh sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini vurgulayarak yasakların gerekli olduğunu savunuyor. Ancak diğerleri ise yasakların çözümden çok sorunu büyütebileceğini ve ifade özgürlüğünü kısıtlayabileceğini belirtiyor.
ABD Ulusal Bilimler, Mühendislik ve Tıp Akademileri'nden yapılan bir araştırma, sosyal medyanın ruh sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerine dair kesin bir kanıt bulunmadığını ve yasakların yerine daha güçlü düzenlemelerin yapılması gerektiğini ortaya koyuyor.
Sosyal medya, modern dünyanın vazgeçilmez bir parçası haline gelmiş olsa da, özellikle gençler üzerindeki etkileri ve potansiyel zararları konusunda endişeler giderek artıyor. Ülkeler, bu endişelere farklı çözümler üretmeye çalışırken, sosyal medyanın geleceği ve bireylerin dijital dünyadaki özgürlükleri hakkında önemli tartışmalar yaşanıyor.