I. Dünya Savaşı'nın dönüm noktalarından biri olan Çanakkale Savaşı, İtilaf Devletleri'nin Osmanlı topraklarına açılma çabalarının başarısızlıkla sonuçlanmasıyla hafızalara kazınmıştır. Gelibolu Yarımadası'nda gerçekleşen bu amfibi harekât, İtilaf Devletleri için sadece bir toprak parçası değil, aynı zamanda stratejik bir hedefti.
Çanakkale Boğazı'nı geçerek Marmara Denizi'ne ulaşmak, İstanbul'a doğru ilerleme ve Osmanlı İmparatorluğu'nu çökertme planlarının önemli bir parçasıydı. Bu sayede, Batı ve Doğu cepheleri arasında doğrudan bir bağlantı kurularak, savaşın seyrini Müttefikler lehine çevirmek amaçlanıyordu. Ancak, beklenmedik bir direnişle karşılaşan İtilaf Devletleri, aylar süren kanlı çatışmaların ardından ağır kayıplar vererek yarımadadan çekilmek zorunda kaldı. Çanakkale Zaferi, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesindeki kararlılığını tüm dünyaya gösterirken, Avustralya ve Yeni Zelanda gibi uzak coğrafyalardan gelen gönüllülerin de bu toprakları savunmak için canlarını feda etmeleri, savaşın evrensel boyutunu ortaya koymuştur. Bu zafer, Türk tarihinde önemli bir dönüm noktası olduğu kadar, Avustralya ve Yeni Zelanda gibi ülkelerin milli bilinçlerinin oluşmasında da etkili olmuştur.